“…Aşırı seks yapan kadinlar…”

by jinekolojiksiddet

Yaklaşık 5-6 sene önce İstanbul’da bir devlet hastanesine hatırladığım kadarıyla vajinal akıntı şikayetiyle gitmiştim. Jinekolog da bir kadındı, göreceli olarak kendimi daha yakın hissedeceğim, şikayetimi daha rahat ifade edebileceğim biri olmalıydı ama olayın gidişatı bunun tam tersini gösterdi.  İlk olarak, o gün yaşadığım medeni durum & bekaretle ilgili aşağılayıcı sorulardan, aşağılayıcı mimiklerden bahsetmeye bile gerek duymuyorum çünkü ahlak polisi kılığındaki doktorlara çoğu kadının aşina olduğunu düşünüyorum. Ama benim karşılaştığım jinekolog, vurucu darbeyi en sona saklamıştı. İlk muayenemde tedbir amaçlı smear testi yapılmıştı ve sonucu bir hafta sonra alacaktım. Sonucu alacağım gün neyle karşılaşacağımı bilmediğim için çok rahat değildim ve bu sebeple annem de yanımda olmak ve benimle gelmek istedi. Hastaneye gittiğimizde ben doktorun odasına gittim ve annem kapıda beni bekliyordu. Doktorun dediğine göre sonuç temiz çıkmıştı, sadece ileride kanserli hücreye dönüşebilecek bazı hücre değişiklikleri olduğunu ancak o aşamada yapılacak bir şey olmadığını ve düzenli smear testi yaptırmamı söyledi. Açıkçası ilk smear testim olduğundan bilinçsizdim ve cümlesinde kanser kelimesini duyduğum için de stresim iki katına çıkmıştı. Bu hücre değişikliklerinin herhangi özel bir sebebi olup olmadığını sorduğumda hayır, her kadında olabilecek şeyler dedi ve başka bir şey eklemedi. Ben de zaten korkmuş olduğumdan peki diyerek çıktım. Dışarıda bekleyen anneme daha sonucu ve konuşulanları anlatmadan doktora stresten bu hücre değişikliklerinin geçip geçmeyeceğini ve yapmam gereken bir şey olup olmadığını sormadığımı fark ettim ve telaşla tekrar odaya girdim. Annem de telaşımı görerek peşimden odaya geldi. Doktora aklımdaki soruları sordum ve bana aynı şekilde sadece düzenli test yaptırmamı söyledi. Teşekkür edip çıkacakken annemi fark etti ve kim olduğunu sordu. Annem kendini tanıtınca, ortada en ufak bir sebep yokken, durup dururken ”Kızınızın durumu daha çok evli ya da aşırı seks yapan kadınlarda ortaya çıkan bir durum.” dedi… Size o an ne hissettiğimi anlatamam, annem de ben de resmen donduk kaldık. Seks yapmayı evli olarak ve evli olmayarak yapılan diye ayırmasını geçtim, evli olan seksi ‘normal’ olarak kodlayıp yorum getirmezken,  bekar olarak yapılan seksi ‘aşırı’ olarak tanımlama ihtiyacı hissetmesi, bana kaç kez sonuç hakkında soru sormama rağmen böyle bir açıklama yapmaması ve annem kendini tanıttıktan sonra tamamen bilinçli bir şekilde bu cümleyi kurması hayatımda kendi cinsim adına een çok utandığım andır. Hatta sanırım hiç bu kadar aşağılandığımı da hatırlamıyorum. Kendimi Zührevi Hastalıklar Hastanesi’nde muayenede gibi hissettim. Berbat bir andı. Bana bu muameleyi yapmayı kendinde nasıl hak olarak gördüğünü hala çözebilmiş değilim. Annemle cevap bile veremedik. Odadan çıktık ama ikimiz de bu hastalıklı tavır karşısında uzun süre konuşamadık. Aklı sıra annemi uyandırmaya çalışan bu kadının (doktor demek Hipokrat yeminine terbiyesizlik olacakmış gibi geliyor), dediğini ciddiye alma ihtimali olan binlerce insan yaşıyor Türkiye’de.. O iğrenç cümleyi ciddiye alıp kızını bekaret testlerinde süründürecek, hatta belki yaşamına kast edecek aileler olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu olaydan sonra uzun bir süre jinekoloğa gitmedim. Şikayetimle değil de, cinsiyetimle ve yaşam tarzımla kodlayıp, istedikleri muameleyi yapabilecekleri bir kurban olmadım. Hala da bu tavrımı mümkün olduğu kadar korumaya çalışıyorum ve bu ülkeye egemen olan bu ikiyüzlü zihniyetten her defasında yeniden utanıyorum.